15 Temmuz 2016
"Türk Milleti Cesurdur"
"Türk Milleti Cesurdur"
Sinan
SEYDİOĞULLARI
İnsanlık
tarihi, içten çürümeyi ve soysuzlaşmayı geç fark eden; "yönetim kimde
olursa olsun benim için fark etmez", "gelen ağam, giden paşam"
diyen toplumların acı sonlarıyla doludur.
Tarihte
zor kullanılarak köle yapılan insanları kölelikte tutan, yine onların
korkaklıkları olmuştur. Siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda varlığını korumak
için güçlü olmak gerekir. Güçlü olmanın ilk şartı egemen olmaktır. Haklarını
savunabilen, cesur ve özgürlüklerini tehdit eden unsurlara karşı her zaman
uyanık olan insanlar, yönetim politikalarının oluşturulmasında etkin
olmuşlardır.
Halk,
egemenliği elinde bulundurmak, kendi insanını hor gören ve toplumsal bilinçlenmenin
önünde engel olan istismarcı, sömürge ve satılık aydınlar takımına rağmen,
insanca yaşama düzeyine ulaşma iradesini ortaya koymak zorundadır. "Halk
vurucu olmalı... Ancak o zaman saygıdeğerdir."
Türkiye
Cumhuriyeti'nin ilanıyla millet, padişahın kulu olmaktan kurtulup, devletin
sahibi olmuş ve laikliğin temeli atılmıştır. Benimsenen laiklik ilkesi
şöyledir: “Milli ve toplumsal hayatta kişinin dinsiz, şu veya bu inanç
sistemine üye oluşu, milli ve toplumsal görevi bakımından ne bir kusur ne de
bir erdem sayılamaz. Türkiye’de dinin dünya işlerinden ayrı tutulduğu,
laikliğin ilan olunduğu andan itibaren hiç kimse, hiçbir ibadete zorlanamaz.
Hiç kimse vicdanının ilhamı ile kabul ettiği ibadetten yasaklanamaz.”
Şeyhlik,
mürşitlik, dervişlik gibi yapılanmalar İslam toplulukları üzerinde egemenlik
kurma ve çıkar sağlama aracı olagelmiştir. Ancak Atatürk'ün de dediği gibi, "Türkiye
Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru,
en hakiki tarikat, uygarlık tarikatıdır."
İman
sahibi olanlar, rızkı ve eceli Allah'ın verdiğine inanır. Allah'tan başkasının
önünde eğilmez, kula kulluk etmezler.
Vatan
özgürlüktür. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Türk
halkı 15 Temmuz 2016'da emperyalistlere, masonik yapılanmaya, uluslarüstü
sermayeye, ABD ve yerli iş birlikçilerine, mayın eşeklerine, vatansız dinci ve
komünistlere, şeyhlik ve ağalık düzenine, Allah'la aldatanlara, münafıklara, üst
akıl maşalarına, cemaat ve menfaat yapılanmasına askeri, polisi ve
siyasetçisiyle birlikte karşı durarak, egemenliğin asıl sahibi olduğunu göstermiştir.