27 Ekim 2017 Cuma

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Sinan SEYDİOĞULLARI

                                               29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

                                                                                         Sinan SEYDİOĞULLARI


           “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” temel ilkesiyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilan edildiği 29 Ekim 1923 gününün yıldönümlerinde kutlanır. Cumhurbaşkanlığı forsun­da, 16 büyük Türk devletini simgeleyen yıldızların ortasında güneş ile temsil olunan Türkiye Cumhuriyeti bağımsız ve özgür karakteri, devlet kurma tecrübesi, aralıksız büyük devlet ruhu ve sonsuza kadar sürecek devlet ülküsüyle yaşadığını kanıtlar. 


          Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkını Türk milleti olarak kabul eden ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür” diyerek, uygarlığı ve refahı cumhuriyet için ideal olarak gösteren M. Kemal Atatürk, Türk milletinin başına geçecek olan devlet adamlarının kanları ve vicdanlarındaki soylu yaratılışın araştırılmasından bir an bile vazgeçilmemesini vasiyet eder. Atatürk “Millete efendilik yoktur, hizmet vardır. Bu millete hizmet eden, onun efendisi olur” der. Cumhuriyetin ilanıyla millet, padişahın kulu olmaktan kurtulup devletin sahibi oluyor ve laikliğin temeli atılıyordu.

          Komünist devrimin yıldönümü kutlamalarında Sovyet lideri Stalin (1879-1953), “Herkes bilsin ki Rus milleti, Boğazlarla Ardahan’ı ele geçirmekten asla vazgeçmiş değildir ve asla vazgeçmeyecektir. Çok yakın bir zamanda, bu davalarımızı halletmiş olacağımızı şimdiden müjdeliyorum...” diye bir demeç verir. Bunu öğrenen M. Kemal Atatürk, apar topar Ankara’daki Sovyet Büyükelçiliğine gider ve büyükelçiden şunu ister: “Stalin’in bu demecinden vazgeçip geçmediğini soracaksın. Bu cevap, bu gece gelecek. Çünkü benim, senin başbakanından daha önemli bir kararım var. İstediğim cevabı almadan, dışarı adım atmam. Eğer cevap istemediğim bir şekilde gelirse bil ki, buradan çıkıp doğru Rus sınırına gideceğim...” Büyükelçi, Atatürk’ün söylediklerini Moskova’ya aynen aktarır. Gelen cevap şöyledir: “Stalin’in dili sürçmüştür. Boğazlarla Ardahan’ı almak gibi bir arzusu kesinlikle yoktur.”