30 Mayıs 2021 Pazar

Devrim Otomobilleri, Yabancı ve İş Birlikçi Lobiler Sinan SEYDİOĞULLARI

                          Devrim Otomobilleri, Yabancı ve İş Birlikçi Lobiler

                                                Sinan SEYDİOĞULLARI

            

              1961'de Türkiye'de 36 755 motorlu araç vardı ve 1958-1960 model araçların sayısı ancak 400'ü buluyordu. Bir ithal otomobil 50 bin liraya satılıyordu. Askeri cuntanın başında bulunan Cemal Gürsel, 24 Ocak 1961'de sanayici, iktisatçı, iş adamı ve bürokratlardan oluşan bir heyetten, ucuz ve sağlam, halk tipi bir Türk otomobilinin üretimi için gerekli ön çalışmalara başlamalarını istedi. 1980 askeri darbe hükümetinde de bakanlık yapacak olan dönemin Sanayi Bakanı bunun mümkün olmadığını, mümkün olsa bile, yılda 20 bin araç üretilmesi gerektiğini, Türkiye'de otomobile bu kadar büyük bir talebin olmadığını, oto sanayisi kurmak için 6 yabancı firmanın başvurduğunu açıklayıp, hükümeti yerli otomobil ve yerli motor üretiminden vazgeçirmeye çalıştı ve engel olamadığını görünce 14 Nisan 1961'de istifa etti. Yabancı ve iş birlikçi lobiler Türkiye'de yerli otomobil ve motor üretiminin yapılmasını istemiyordu.

            16 Haziran 1961'de tasarım ve malzeme olarak tamamen yerli malı bir otomobilin üretilmesi görevi Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) İşletmesi'ne verildi. TCDD'nin Ankara, Eskişehir ve Sivas fabrikalarında yedek parça imal eden yetişmiş bir teknik kadrosu ve bunlara inanan bir yönetim kadrosu vardı. TCDD yaklaşık 4,5 ayda, 2 adet otomobili 29 Ekim 1961 Cumhuriyet Bayramı törenlerine yetiştirmek üzere, 1 400 000 TL ödenekle 4 adet otomobil ve 10 adet motor üretecekti.

            Ekim 1961'de Eskişehir Demiryolu Fabrikası'nda, yaklaşık 4,5 aylık sürede, Yüksek Mühendis Emin Bozoğlu yönetiminde 23 Türk mühendisi ve işçilerinin büyük çalışma ve emeğiyle tamamen yerli malzemeler kullanılarak ve bazı parçaları Ankara ve Sivas fabrikalarında yapılarak 4 adet 50 beygirlik A4L yandan sübaplı tipi, üçer adet 60 beygirlik A4T üstten sübaplı ve 70 beygirlik B3T üstten sübaplı tipi olmak üzere toplam 10 motor, 3 adet A tipi ve 4 adet B tipi toplam 7 şanzımanlı; 4 silindirli, 4 zamanlı, 2070 cm³ hacminde benzinli motor, 81 mm silindir çapında, 3600 devir/d azami motor devrinde, azami hızı 140 km/saat, uzunluğu 4500 mm, genişliği 1800 mm, yüksekliği 1550 mm, ağırlığı 1250 kg teknik özelliklerinde 4 adet sedan otomobil üretildi. Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim'in, kaputundaki ve jant kapaklarındaki Devrim arması dahil her şeyi elde üretildi.

            Siyah renkli Devrim'in son kat boyası ancak 28 Ekim akşamı vurulabildi, pasta ve cilası Ankara'ya sevk edilmek üzere yüklendiği trende, yol alırken yapıldı. Bej ve siyah renkli 2 Devrim otomobili trenle ancak 29 Ekim sabahı Ankara'ya ulaştırılabildi ve Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e sunulmak üzere TBMM önüne getirildi. Siyah renkli Devrim'in benzininde küçük bir sorun yaşandı. Cemal Gürsel bej renkli Devrim'le önce Anıtkabir'e, oradan da geçit töreninin yapılacağı Hipodrom'a geçti. Siyah ve bej renkli Devrim'ler burada geçit törenine katıldı.    


            30 Ekim tarihli bazı gazetelerde, "Devrim yolda kaldı", "Devrim'in benzini bitti", "Devrim yürümedi", "Devrim ancak 200 metre yürüdü", "Devrim pahalıya mal oldu", "Milletin parası har vurup harman savruldu", "100 metre gidip bozuldu" gibi ilk yerli otomobil Devrim'i küçümseyen ve alaya alan başlıklar atıldı.

            Ankara Garı'nın giriş kısmında bir süre halkın gösterimine sunulan Devrim'ler daha sonra Eskişehir'e götürüldü. Devrim'in seri üretimi montaj sanayisinin işine gelmiyordu. Yerli otomobil ve yerli motor üretilmesine en büyük engel ABD'ydi. Bürokrasi içinde aleyhte bir lobi oluşturuldu. Devrim otomobilleri için Eskişehir İl Trafik Müdürlüğü'ne birkaç kez tescil, ruhsat ve plaka için başvuruldu, ancak "Menşe Şehadetnamesi" olmadığından ruhsat verilmedi. Hükümet ABD destekli bu lobiye daha fazla direnemedi ve Devrim otomobilinin seri üretiminden vazgeçti. Devrim'lerin Ankara'ya gönderilmesi istendi ve gönderilenler presle ezildi. Bozuk olduğu gerekçesiyle gönderilmeyen otomobil ise, halen çalışır durumda olup, Eskişehir TÜLOMSAŞ bahçesinde sergilenmektedir.