15 Ekim 2024 Salı

Işıkları Sönerken ve Yabancılaşırken Tophane (Bildiri 2015) Sinan SEYDİOĞULLARI

 

IŞIKLARI SÖNERKEN VE YABANCILAŞIRKEN

TOPHANE

                                                  Sinan SEYDİOĞULLARI

           Bilinen tarihi Hititlere kadar uzanan Alanya Kalesi Korsanlar, Roma ve Bizans dönemlerinden sonra, Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad tarafından 1221 yılında fethedilir. Kaleyi yeniden yaptırıp, kendi adını veren Sultan Alaeddin Keykubad'ın 17 yıllık hükümdarlık dönemi, Alaiye'nin en parlak günleri olur. 1229 yılında Kayseri'deyken, kale komutanının Kıbrıslı kumaş tüccarlarıyla bir olup, kaleyi Kıbrıs Haçlı Krallığı'na teslim etmek üzere olduğu bilgisini alan Alaeddin Keykubad, birkaç komutanı ve candar adı verilen koruma birliğiyle birlikte Alaiye'ye gelir. Yaptırdığı incelemelerden sonra olayın gerçek olduğunu anlar ve hainlik peşindeki dizdar ve adamlarını parçalatıp, kale burçlarına astırır. 1263 yılında Karamanoğulları'nın, 1471'de ise Osmanlıların egemenliğine giren Alaiye, Cumhuriyet döneminde Alanya adını alır.



          Bir açık hava müzesi, eşsiz bir miras ve tarihi boyunca yerleşim alanı olan Alanya Kalesi, Tophane ve Hisariçi mahallelerinden oluşur. Surların Ehmedek güneyinden başlayarak, Kale Kapısı-Kızılkule-Tophane Kulesi-Esat Burcu ve Arap Evliyası Mescidi ile çevrelediği alan, kıyılarıyla birlikte Tophane Mahallesi'ni oluşturur. Geleneksel Alanya evlerinin en seçkin örneklerinin toplu halde bulunduğu mekanlardan olan Tophane Mahallesi, adını Tophane Kulesi'nden alır. Alanya'da eskilerin "Mahalle" diye andığı Tophane eşsiz tarihi, doğal ve kültürel değerlere sahiptir. Eskiden sur bedenleri üzerine düşen gölgesine göre zamanın belirlendiği, 33 m yüksekliğindeki Kızılkule (1226), Osmanlı'nın Kıbrıs fethine katılan Kara Mustafa gemisinin inşa edildiği Selçuklu Tersanesi (1228), Tophane Kulesi (1228), Mihail Arhengelos Kilisesi (1813), Konstantinus Kilisesi (1813), Tophane Kilisesi, Andızlı Camisi, Tahta Minareli Camisi, Hamam, Şapel, Mescit, sarnıçlar ve konaklar Tophane'nin başlıca tarihi eserleridir. Alanya Kalesi, Evliya Çelebi'nin de dediği gibi bir sarnıçlar şehridir. Tophane Kapısı'ndan Meyyit Kapısı'na ve oradan Selçuklu Tersanesi'ne ve Kızılkule'ye kadar uzanan surların arasında kalan bölgede, eskiden ticaret ürünleri alınıp, satılırdı. Bu bölgede, çok sayıda dükkan ve depo vardı. Ölülerini Meyyit Kapısı'ndan çıkartıp, kıyılardaki mezarlıklara gömen Tophaneliler zamanla ve çeşitli nedenlerle mahalleden ayrılıp, sur dışına yerleşti. Mahallenin üst kısmında, bugün yıkık olan kesimde oturan üç yüz civarındaki Rum ise, 1923 tarihli din esaslı ve zorunlu nüfus değişimi anlaşmasına göre Yunanistan'a gönderildi.  

          Kızılkule ile Selçuklu Tersanesi arasında kalan ve mahallelinin turkuvaz sularında yüzerek serinlediği ve yorgunluk attığı Soğukkapı Plajı, sular kabardığında kaybolan Beş Taş'ı ile şirin bir köşedir. Kayalık ve ağaçlık doğu kıyılarının Tophane Kulesi ile Gavur Limanı arasında ise, ucunun nereye çıktığı bilinmeyen bir tünel vardır. Bu tünelin kaçış amaçlı yapıldığı sanılır. Gavur Limanı yanında dalış eğitimi verilir. Deniz kaplumbağası (Caretta caretta), Tophane kıyılarının endemik hayvan türleri arasında önemli bir yere sahiptir. Surlarla deniz arasındaki kayalık alanda ise sahipsiz keçiler dolaşır. Yarımadanın güney kıyılarında bulunan ve bir tünelle İçkale'ye bağlandığı söylenen Korsanlar Mağarası tekne turlarının uğrak yerlerindendir. Tophane'nin güneydoğu köşesindeki Esat Burcu'ndan engin deniz ve ürpertici yarlar seyredilebilir. Asıl adı Esededdin Ayaz olan Esat Dede'nin mezarı burcun biraz ilerisinde bulunur. Sultan Alaeddin Keykubad'ın bayındırlık işlerinden sorumlu olan, eski uç beyi Esededdin Ayaz Konaklı'daki Şarapsahan gibi birçok Selçuklu eserini ve İçkale'den Esat Burcu'na kadar uzanan surları da yaptırmıştır. Alanya Kalesi surlarında "uğrun kapı" diye bilinen gizli girişler bulunur. Öz Türkçe olan uğrun sözü, Kaşgarlı Mahmud'un Divanı Lügat'it Türk'ünde de geçer. Uğrun kapılardan ikisi, Esat Burcu'ndan batıya doğru uzanan surlardadır. 17'si endemik, 300 civarında bitki türünü barındıran Alanya Kalesi'nin endemik bitki türlerinden olan peygamber çiçeği (Centauera scopulorum scopulorum) mayıs-haziran aylarında, Esat Dede Yatırı'nın batısındaki yamaçlarda görülebilir. Her hastalığın şifasının onda bulunduğuna inanılan endemik kekik (Thymus) ise, Tophane'nin her yerinde ve her mevsim görülür. Tophane'nin doğal bitki türleri arasında endemik siklamen, tıbbi bitkilerden olan kapari, orkide, papatya, taçlı dağ lalesi, hatmi ve gelincikler bulunur. Tophane'de mayıs-temmuz aylarında görülen endemik osmanlı ateşi kelebeği (Lycaena ottomanus) gibi birçok kelebek türü de yaşar.

          Tophane'de her evin ayrı bir deniz, Kızılkule, İskele ve Cebelireis manzarası vardır. Tophane evleri ve yokuşlu sokakları nice insanlar görmüştür. Yokuşların başında, hala getirenlerin adıyla anılan dinlenme taşları bulunur. Portakal, gilik (yalancı tespih) ağacı, yasemin ve arpa çiçeklerinin mis gibi koktuğu mart, nisan ve mayıs ayları Tophane'nin en güzel zamanıdır. Sessiz ve sakin Tophane'de her şey doğasına uygun işler. Herkes tanıdıktır. Komşunun hali hatırı sorulur. Bebekler dolaştırılır. Evlerin bahçelerinde badem, portakal, limon, yenidünya, nar, incir, zeytin, keçiboynuzu, mart yemişi ve dut ağaçları, çevrede ise yemlenen tavuklar ve miskin kediler görülür. Eskiden fare, yılan ve çıyanlara karşı beslenen kediler için evlerin dış kapılarına kedi deliği adı verilen giriş yerleri konurdu. Tophane, gökkuşağının en iyi izlendiği yerlerdendir. Dolunaylı gecelerin manzarası ise bir başka olur.   



          Güneşin Alanya'da nasıl doğduğunu en iyi Tophaneliler bilir. Güneş Alanya'da, her mevsim farklı bir yerden, ancak önce Tophane'ye doğar ve evlerin içine kadar girer. Öğleden sonraları arkada kalır ve gölge yapar. Tan yeri ağarırken, derin bir dinginlik içinde olan deniz gökyüzüne benzer ve bu güzelliğin içinden balıkçı tekneleri ve ara sıra yolcu gemileri geçer. Balıkçılık Tophane'nin başlıca gelir kaynağıdır. Lagos, mercan ve barbunya para eden, değerli balıklardır. Balıkçılık eziyetli ve tehlikeli bir iştir. Tophaneliler denizde kaybolan ve tüm aramalara rağmen cesetleri bulunamayan balıkçıları unutmaz, hikayelerini anlatır, durur. Her yıl 1 Temmuz'da Kabotaj Bayramı'nı kutlayan mahalleli haftada iki-üç kez balık yer. Kupes, izmarit, kuzu gibi yerli balıkları tercih eder. Mahallede nefis yemekler ve tatlılar da yapılır. Hicri yılbaşının 10. gününden muharrem ayının sonuna kadar aşure pişirilip, komşulara dağıtılır. İmece usulüyle yufka ekmek yapılır. Tophane su kabağı süslemeleriyle de ünlüdür. Tophanelilere göre yaz başında önce tosbağa görenler o yılı uyuşuk ve ağır, yılan görenler ise etkin ve hızlı geçirir.


          Tophane'nin geleneksel evleri 1987 yılında kültür varlığı olarak tescil edilmiş ve 1999 yılında Alanya Kalesi I. Derece Arkeolojik, Doğal, Tarihi ve Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamına alınmıştır. Rumlardan kalan evlerin bulunduğu bölge ise, Koruma Amaçlı İmar Planı'nda kazı çalışmaları yapıldıktan sonra planlama getirilecek alan olarak gösterilmiştir. Alanya Kalesi 2001 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine geçici aday olarak girmiştir. Alanya Belediyesi, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği, Alanya Turizm ve Tanıtma Vakfı ile Yıldız Teknik Üniversitesi arasında imzalanıp, 2002 yılında uygulamaya konan Alanya Gelişim Projesi'nde Tophane Mahallesi restorasyonunun, Turizm Bakanlığının desteğiyle ve 300 yataklı pansiyon mahalle olarak gerçekleştirilebileceği belirtilmiştir. 2014 yılı verilerine göre Alanya Kalesi, yaklaşık 372 bin kişiyle Türkiye'nin en çok ziyaret edilen 10 ören yeri arasında bulunuyor. Selçuklu Tersanesi ile Kızılkule'nin yıllık ziyaretçi sayısı yüz bini geçiyor. Tophane ise yıllardır konut, miras, geçim, ulaşım, güvenlik ve çevre sorunlarıyla uğraşıyor. Bugün yaklaşık 300 kişinin yaşadığı Tophane'de nüfusun çoğunluğunu dar gelirli aileler oluşturuyor. Mahallelinin oturduğu evlerin hiçbiri restore edilmiş değil ve çeşitli nedenlerle bir bir satılıyor ya da terk ediliyor. Evleri satın alanların çoğu mahalle kültürünü bilmiyor ve çevreyi tanımıyor. Evleri satın alanlar arasında, yabancı uyruklular da bulunuyor. Satılan evler, yılın belli dönemlerinde ya kapalı kalıyor ya da yıkık durumda, bir yatırım aracı olarak bekletiliyor. Yıkık evler güvenlik ve çevre sorunu oluşturuyor. Her şeyden önemlisi, Tophaneli çocukların sayısı günden güne azalıyor. Mahallenin eski delikanlılarından olan Süleyman Kaptan (Süleyman Çekin), ölünceye kadar Tophane'de yaşadı. Kaptan'ın kendisi gibi denizcilikle uğraşan oğlu Kadir Çekin ve adını taşıyan torunu, Tophane'de yaşamaya devam ediyor. Babası mahallenin eski muhtarlarından olan Arap Süllü (Süleyman Mergen), miras sorunu nedeniyle evini satmak zorunda kaldı. Arap Süllü'nün satılan evi, beş-altı yıldır ışıkları sönmüş halde ve restore edilmeden, öylece duruyor. Her zaman cebinde taşıdığı şeker ve sakızları ikram etmesiyle tanınan Ahmet Amca (Ahmet Şen) ise, doğup büyüdüğü Tophane girişindeki evinde yaşamayı sürdürüyor.   



          Tophane evlerinin kültür varlığı olarak tescil edilmesinin üzerinden tam 28 yıl, koruma amaçlı imar planının onanmasının üzerinden ise 15 yıl geçmiş olmasına rağmen, Tophane Mahallesi'nin restorasyonu bugüne kadar gerçekleştirilememiştir. Bu süreçte mahallelinin varlığı göz ardı edilmiş, Alanya insanına ve kültürüne sahip çıkılmamış ve bu nedenle, bazı evler satılmış veya terk edilmiş ve yabancılaşma başlamıştır. İş işten geçmiş değildir. Tophane'deki tarihi çevre ve kültürel değerler, ancak mahallelinin yaşam standartları iyileştirilerek korunabilir. Bunun için, Tophane Mahallesi'nin restorasyonu bütün olarak ve olabildiğince hızlı gerçekleştirilmelidir. Mevcut yerleşim alanındaki evler kamu-özel sektör ve çeşitli fonlardan elde edilecek hibe ve benzeri kredilerle restore edilebilir ve diğer varislerin hakları ödenmek şartıyla, içinde yaşayanlara ya da yaşamak isteyen varislere sunulabilir. Rumlardan kalan yıkık evler ise, çok seçenekli bir ulaşım altyapısıyla birlikte ve aynı yöntemle restore edilerek, yerel kültürün yaşatılması bakımından Tophanelilere verilebilir.

http://sinanseydiogullari.blogspot.com/2015/12/isklar-sonerken-ve-yabanclasrken.html