20 Kasım 2018 Salı

Anadolu Sinan SEYDİOĞULLARI

Anadolu
Sinan SEYDİOĞULLARI
*Bu yazı ilk defa, 22 Ekim 2001 tarihli Yeni Alanya Gazetesinde yayınlanmıştır.


Yeryüzünün bilinen en eski yerleşim ve tarımsal üretim yeri olan Anadolu, göçebe kabilelerin ve kolonici toplulukların sayısız akınına uğramış, çeşitli devletlerin yükseliş ve çöküşlerine sahne olmuştur.



Anadolu'nun son büyük Asur Kralı Asurbanipal'in (MÖ 668-627) kurduğu İngira/Ankhiale kentinin günümüze ulaşan tek kalıntısının kralın mezar anıtına ait, Mersin'in 3 km doğusundaki bir taş olduğu söylenir. Bir zamanlar üzerinde kralın taştan oyulmuş, parmağını şıklatan halde bir figürü bulunan mezar anıtında yazılanlar şöyle imiş: "Ey yabancı! Ye, iç, eğlen! Çünkü insana bunlardan başka kalan şeylerin şu kadar bile değeri yoktur." (1)



İnsanlık tarihi içten çürümeyi ve soysuzlaşmayı geç fark eden toplumların acı sonlarıyla dolu. Hele üzerinde yaşadığımız Anadolu, ahmaklığı kaldıramayacak kadar hassas bir coğrafya.



Beceriksiz ve kötü yönetimler, sistemin bütün enstrümanlarını kötülükte çığır açan insanların hizmetine sunmuş; ahlaksızlığı teşvik ederken, yüksek erdemliliği yermiş, zaman zaman da onun amansız bir düşmanı kesilmişler ve bir avuç mutlu azınlığa hizmet edegelmişlerdir. (Bugün) üretmeyen, sadece tefeciliği özendiren ve dışarıdan maniple edilen ekonomi kokuşmuş ve çürümüştür. (2)



Ne acıdır ki; endüstrileşmede, kentsel ekonomik etkinliklerde, kırsal yerleşim ve tarım politikalarında zamanında, yeterli ve gerekli ölçüde sağlanamayan gelişme, koloniye dönüşmenin alt yapısını oluşturmuştur.
-----------------------------------------------------
(1) Bilge UMAR, Kilikya
(2) Prof. Turan GÜVEN, Gelecek Gazetesi 30.03.2001    
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder