12 Eylül 2015 Cumartesi

Kut'ül Amare Savaşı (1916), Kuvayı Milliye, Misakı Milli ve NATO Sinan SEYDİOĞULLARI


KUT'ÜL AMARE SAVAŞI (1916), KUVAYI MİLLİYE, MİSAKI MİLLİ VE NATO

 
                                                                                          Sinan SEYDİOĞULLARI
 
          I. Dünya Savaşı devam ederken, 16 Nisan 1916'da İngiltere ile Fransa arasında yapılan Sykes-Picot Antlaşması ile iki ülkenin korumasında Araplara bağımsız devlet kurma sözü verilmiş; Kerkük, Bağdat, Basra, Kuveyt ve Amman İngiltere'ye; Musul, Şam, Beyrut, Antakya, Adana, Sivas ve Diyarbakır Fransa'ya; Hakkari, Van, Erzurum ve Trabzon Ruslara bırakılmıştı. Antlaşmayı öğrenen İtalya da payını istemiş ve Anadolu'nun güneybatısını almıştı. İngilizlerin Osmanlı ordusuna karşı Irak Cephesi'nde örgütlediği Arap kabilelerin, hastane basıp yaralı Türk askerlerini öldürdüğü Kut'ül Amare'de Nisan 1916'da yapılan savaşta Osmanlı ordusu 350'si subay 10 bin şehit verirken, İngilizlerin kaybı 30 bini buldu. 13'ü general, 481'i subay yaklaşık 13 bin İngiliz askeri esir alındı. Mirliva (Tuğgeneral) Halil Paşa esirlerin serbest bırakılması için İngilizlerin gönderdiği yaklaşık bir milyon sterlin değerindeki altını geri gönderip askerlerine şu mesajı yayınladı: "Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum."
 
 Türk Askeri Kut'ül Amare'de
 
Kut'ül Amare'de kazanılan bu zafer, 1916 yılından Türkiye'nin NATO'ya girdiği 1952 yılına kadar Kut Bayramı olarak kutlandı. Teşkilatı Mahsusa kurucularından olan Halil Paşa ise, 1918'de İstanbul'u işgal eden İngilizlerin talebi üzerine, Osmanlı hükümeti tarafından yakalanıp hapse atıldı.
 
Balkanlar'da Bulgar, Irak'ta Arap çetelerine karşı savaşan ve İstanbul'a dönüp Gebze'de, çetesiyle birlikte Kuvayı Milliye'ye katılan Yahya Kaptan (1891-1920), Bekirağa Bölüğü'ne baskın düzenleyerek, burada tutuklu bulunan Halil (Kut) Paşa ve arkadaşlarını kurtardı, Kocaeli'yi Rum çetelerinden temizledi. M. Kemal Atatürk'ün, Nutuk'ta övgüyle andığı Yahya Kaptan, Osmanlı hükümeti kuvvetleri tarafından 8 Ocak 1920 günü şehit edildi.
 
28 Ocak 1920'de İstanbul'da toplanan Osmanlı Meclisi Mebusan'ı, 23 Temmuz 1919 Erzurum ve 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi kararlarına dayanarak, Misakı Milli'yi (Ulusal Ant) oy birliğiyle kabul etti. 17 Şubat 1920'de bütün dünyaya duyurulan altı maddeyle, Osmanlı İslam çoğunluğunun yaşadığı toprakların ayrılmaz bir bütün olduğu belirtilerek, Türk vatanının sınırları çizildi ve kapitülasyonlar, mali ve ekonomik müdahaleler, siyasi dayatmalar reddedildi.
 
                                                                Misakı Milli Sınırları

İngilizler 16 Mart 1920'de İstanbul'u resmen işgal etti. Türk'ü soysuz olarak gören Mustafa Sabri tarafından yazılıp Şeyhülislam Dürrizade Abdullah tarafından onanan ve Mustafa Kemal ile Kuvayı Milliye üyelerinin asi, katlinin vacip ve padişahın sadık tebasına zulüm ve işkence eden, halkın mallarını çalan, insanları kesen, memleketi nifak ve parçalanmaya sürükleyen, ülkeyi fesada veren eşkıyalar olduğunu belirten 5 Nisan 1920 tarihli fetva, Sadrazam Damat Ferid Paşa ve Sultan Vahideddin tarafından imzalanıp yürürlüğe kondu. Fetva İstanbul hükümeti, İngiliz ve Yunan uçakları, İngiliz torpidoları, İngiliz konsoloslukları, Yunan kuvvetleri, Rum ve Ermeni teşkilatları tarafından Anadolu'ya dağıtıldı. Nisan 1920'de topla­nan San Remo Konferansı'nda İngilizler Irak ve Filistin, Fransa ise Suriye ve Lübnan mandalarını aldı. Böylece İngiltere, petrol bölgelerine yerleşti. Meclisi Mebusan, 11 Nisan 1920'de padişah tarafından feshedildi. Milletvekillerinin bir kısmı İngilizler tarafından tutuklandı ve daha sonra Malta'ya sürgün edildi. Malta'ya sürgün edilenler arasında Ziya Gökalp, Hamidiye kahramanı olarak bilinen, Abhaz asıllı Türk asker ve siyasetçi Hüseyin Rauf Orbay (1881-1964), Refet Bele, Ali Fethi Okyar, Kara Vasıf Bey, Kara Kemal, Ali Çetinkaya (Kel Ali), Medine savunucusu Ömer Fahrettin Türkkan gibi isimler de bulunuyordu. 23 Nisan 1920'de açılan ilk meclisin başkan vekilleri arasında Bektaşi ve Mevlevi çelebileri de vardı.
 
1920 Ağustos'unda Mustafa Kemal, Ermeni kırımı suçlamasıyla vatan evlatları idam edilecek olursa, Kut'ül Amare'de esir alınan ve Malta'dakilere karşı rehin olarak Kazım Karabekir Paşa tarafından Erzurum'da tutuklanmış bulunan İngiliz askerlerinin idam edileceğini açıkladı. Malta'ya sürgüne gönderilenlerin bir kısmı adadan kaçmayı başardı, diğerleri İngilizlerle yapılan takasla serbest bırakıldı.
 

 
 
 

 

1 yorum:

  1. Kimse niye böyle büyük rüşvet (2 miliyon altın serlin) teklif edildiğini,
    niye İngiliz tarihçisi James Morris, Kut'un kaybını
    "Britanya (İngiltere) askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslimi"
    olarak tanımladığını, niye İnternet'ten ve ansiklopedilerden
    General Townsend'in medenî durumunun silindiğini anlatmıyor!

    Çünkü General Townsend, Büyük Britanya Kralı'nın eniştesi idi!..
    Kralın kızkardeşi ile evliydi!..
    Bir hanedan mensubu ilk defa esir düşüyordu!..
    Bu yenilgi İngiliz basınında ve kamuoyunda çok büyük bir infial uyandırdı.
    Türkler'in Kutül Amare zaferini tarihten silmeye kalktılar!

    YanıtlaSil