8 Ekim 2016 Cumartesi

ABD Emperyalizmi ve Milli Sanayinin Çöküşü Sinan SEYDİOĞULLARI

ABD Emperyalizmi ve Milli Sanayinin Çöküşü   Sinan SEYDİOĞULLARI

1946 Nisan'ında İstanbul'a gelen ABD'nin Missouri savaş gemisi, Bezmi Alem Valide Sultan Camisi'nin minareleri arasına "Welcome" mahyası asılarak karşılandı. Türkiye dış yardım ve uluslararası ekonomik kurumlar ile ilişki kurma ihtiyacından dolayı, Mart 1947'de Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın üyesi oldu.
Hilts Heyeti Raporu Türkiye'nin karayolu öncelikli bir ulaştırma politikasını seçmesini; Thornburg Raporu, sanayileşmekten vazgeçmesi ve ithalata yönelmesini; Barker Misyonu Raporu ise uluslararası iş bölümü kapsamında bir tarım ülkesi olarak gelişmesini tavsiye etti. ABD, lokomotif fabrikası kurulmamasını ve denizyolu taşımacılığının teşvik edilmemesini de öneriyordu. Mason locaları, 5 Şubat 1948'de, Cumhurbaşkanı İnönü'nün emri ve Celal Bayar'ın desteği ile tekrar faaliyete geçti. Masonlar, Halkevleri'ne devredilen tüm mal varlıklarını geri aldı.
İngiliz manda yönetiminin yardım ve desteğiyle Filistin'e planlı bir göçü gerçekleştiren Yahudiler 14 Mayıs 1948'de İsrail Devleti'ni kurdu. Türkiye önceleri karşı olduğu halde, 28 Mart 1949'da İsrail'i tanıdı.
1948'de kabul edilen Marshall Planı, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 16 ülkeye ABD'nin askeri ve ekonomik yardımını öngörüyordu. ABD yardımı hibe hariç 1949'da 5,2 milyon dolar, 1950'de 48,7 milyon dolar, 1951'de 35,2 milyon dolar ve 1952'de 86,3 milyon dolar olarak gerçekleşti. ABD'nin hibe dahil 1945-1952 döneminde Türkiye'ye toplam yardımı 343 milyon doları buldu. 25 Temmuz 1950'de Türkiye Kore Savaşı'nda, 4500 kişilik askeri bir birliğini Birleşmiş Milletler emrine verdi. Türk Tugayı, Kasım 1950 Kunuri Savaşı'nda yaklaşık 500 askerini kaybederek, müttefik ABD'nin 8. Ordusu'nun geri çekilmesini sağladı. Ekim 1951'de Türkiye NATO'ya kabul edildi ve TBMM Şubat 1952'de NATO'ya girişi onayladı. Derin NATO yapılanmasıyla birlikte ABD, İngiltere ve İsrail güdümlü politikalar ağırlık kazandı.
1950 yılında Danimarka'ya satılan THK-5 ambulans uçağı için İsveç ve Danimarka yeniden sipariş vermiş, THK-15 eğitim uçağı için alınan 100 adet siparişten ise, 60 adedi teslim edilmişti. İhtiyaç duyduğu makine, uçak, dizel motor gibi araçları Avrupa ve Amerika'dan satın almaya başlayan Türk Hükümetinin bu politikası nedeniyle yeterli sipariş alamayan THK, 1941 yılında kurmuş olduğu Eskişehir ve Etimesgut uçak fabrikalarını 1952'de, 1947 yılında kurmuş olduğu Gazi Motor Fabrikası'nı ise 1954'te Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu'na devretti. Motor fabrikası 1955'te traktör fabrikasına dönüştürüldü. 1959 yılında üretimini durduran Etimesgut Uçak Fabrikası, bu tarihten sonra yedek parça üretti ve 1968'de tekstil makineleri fabrikasına dönüştürüldü.

2 yorum:

  1. Hazıra dağ dayanmaz diyen ATALARIMIZ DOĞRU SÖYLER.
    ANCAK;
    Devleti üretim yapmayan. Halkı da tüketen toplum haline getirenler utansın.

    YanıtlaSil