25 Ocak 2024 Perşembe

Türkiye'de Demokrat Parti Dönemi 3 Sinan SEYDİOĞULLARI


               Güvenlik ve savunma politikalarını kurumsal olarak neredeyse tümüyle NATO’ya devreden Türkiye, ihtiyaçlarının çoğunu ABD’den ve diğer NATO müttefiklerinden karşılıyordu. Bu durumda, haliyle bağımsız kararlar alamıyordu. 

            Türkiye ile ABD arasında 15 Ocak 1957'de imzalanan İstimlak ve Müsadere Garantisi Antlaşması'yla, Türkiye'de yatırım yapan herhangi bir Amerikan vatandaşının mal varlığı zor alım yapıldığı veya kamulaştırıldığı takdirde, o mal varlığının değerinin Amerikan hükümetince takdir edilmesi ve dolar olarak ilgili Amerikan vatandaşına ödenmesi kararlaştırıldı.

                    Hükümet Mart 1957'de ABD don yağlarının yalnız sabun üretiminde kullanılmasına, önemli  bir  ihraç  maddesi  olan zeytinyağından sabun üretilmemesine karar verdi.

            Sovyet lideri Kruşçev 28 Haziran 1957'de, Sovyet Komünist Partisi Merkez Komitesi Toplantısı'nda Stalin dönemi politikalarının Türkiye'yi Batı Bloğu'na ittiğini belirterek, "Türkiye'ye yönelik yanlış politikamızla Amerikan emperyalizmine yardım ettik" dedi.

             MKEK'te 1957’de silah, mühimmat, roket ve dişli imalatı için NATO standartlarında Mühimmat Fabrikası oluşturuldu.

                 20 Ocak 1958'de ve ek olarak 25 Haziran 1958'de ABD ile imzalanan Tarım Ürünleri Fazlalıkları Antlaşması'yla ABD buğday, yemlik hububat, soya fasulyesi, soya fasulyesi yağı, pamuk yağı, tereyağı, peynir, yağlı ve yağsız süt tozunu taşıma ücreti dahil  52 milyon dolar karşılığında Türkiye'ye sattı.

                     "Amerika'ya karşı çıktınız mı, muhalifiniz sizi aç mı kalalım, Rusya'nın kucağına mı düşelim diyerek susturuyor. Korkularla şartlandırılmış olan milyonlar ne Amerika'nın ne de Rusya'nın hegemonyasına girmeden karnımızı doyurup, yurdumuzu savunabileceğimizi düşünemez hale gelmişlerdir" diyen ve 60'ın üzerinde kitap yazmasına rağmen profesör olamayan, biyokimyacı Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk (1918-1994), 1950'li yıllarda ABD süt tozunda kansere yol açan aflatoksin mantarı bulunduğunu ispat etti. ABD süt tozu ancak yıllar sonra yasaklanabildi. Kalp damar hastalıkları ve kolesterol sorunlarına yol açtığı sonradan ortaya çıkan ABD soyası, margarini ve buğdayının topraklarımızı ve insanlarımızı zehirleyeceğini söyledi. Koruyucu hekimliğin önemini anlattı; et yemeyi, tarhana yapmayı ve tüketmeyi önerdi. Bundan dolayı "Tarhana Osman" olarak da anıldı.

             1958’de ABD Türkiye’den önemli miktarda kaçak uyuşturucu madde girdiğini söyleyerek, haşhaş ekiminin yasaklanmasını istedi. Bu isteği reddeden Menderes, Amerikan kredisi ile bir alkaloit fabrikası kurulmasını önerdi. Böylece köylülerin haşhaş kapsüllerini çizip afyon elde etmeden, haşhaşı devlete vermesi sağlanacak ve kaçakçılığın önüne geçilecekti. Ancak kendi ürettiği alkaloiti, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülkeye satan ABD bunu kabul etmedi.

             1958 yılında Almanya’dan gelen Amerikan deniz piyadeleri "Türk hükümetinin iznini" bile beklemeye gerek duymadan İncirlik Üssü’nden Ürdün’e gitti. İncirlik Üssü, NATO Antlaşması'na aykırı olmasına rağmen, 1958'de ABD'nin Lübnan Krizi'ne müdahalesi sırasında ilk defa bir harekat çerçevesinde kullanılmıştır.

             ABD, 14 Temmuz 1958'de Irak'ta Nuri Said rejiminin darbe ile devrilmesinin ardından, bütün Ortadoğu'yu Sovyetlere ya da Nasır milliyetçiliğine kaptırma gerçeği ile yüz yüze gelmişti. Irak darbesinin ertesi günü, Cumhurbaşkanı Chamoun'un  isteği ile ABD, Lübnan'a ilk etapta 15 000 deniz piyadesi gönderdi. Türk hükümeti adına Dışişleri Bakanı Zorlu, 15 Temmuz günü, ABD'ye Lübnan'daki kuvvetlere destek vermek için İncirlik üzerinden yeni kuvvetlerin taşınmasına, operasyona katılacak yaklaşık 75 adet savaş uçağının üssü kullanmasına ve yedek mühimmatın ve malzemenin burada depolanmasına sözlü olarak izin verdi. 1958 Temmuz'unda, Türk gazeteciler Türk yetkililerce İncirlik Üssü’ne alınmadı, oysa daha önce Amerikalı gazetecilerin üssü ziyaretine izin verilmişti.

             1958'de yaşanan yüksek enflasyon ve Türk lirasının yabancı paralar karşısında değerinin aynı kalması, ithalatı cazip hale getirdi, bu da dış ticaret açığının büyümesine, borçların ödenememesine neden oldu ve 4 Ağustos 1958'de Türk lirası %221 oranında  devalüe edildi ve 2,80 TL olan dolar 9 TL'ye yükseldi. IMF Türkiye'ye 250 milyon dolar kredi açtı ve ayrıca 600 milyon dolar tutarındaki borcu erteledi.

             20 Kasım 1958'de ABD'yle yapılan ve TBMM'nin onayına sunulmayan gizli bir anlaşmayla İncirlik, Malatya, Diyarbakır, Çiğli ve Eskişehir üsleri ABD'nin Ortadoğu'ya yönelik  operasyonel üsleri haline getirildi.

             5 Mart 1959'da ABD ile imzalanan Güvenlik İşbirliği Antlaşması'yla, Türkiye'ye bir tecavüz olması halinde, talebi üzerine Türkiye'ye yardım etmek için ABD'nin, silahlı kuvvetlerin kullanılması da dahil her türlü harekete girişeceği, Türkiye'nin ulusal bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü kendi ulusal çıkarı ve dünya barışı için yaşamsal kabul ettiği ve Türkiye'ye ekonomik yardıma devam edeceği teyit edilmiştir.

             5 Kasım 1959’da Amerikalı Albay Morrison, Çankaya’da bir gece kulübünde içki içip eğlendikten sonra yolda yürüyen 11 (on bir) Türk askerine arabası ile çarparak birinin ölümüne diğerlerinin ise yaralanmalarına neden olmuştu. Tutuklanan albay için bilgi istendiğinde, albayın olay sırasında görev başında olduğuna dair resmi belgenin verilmesi ile mahkeme sanığı Amerikan makamlarına teslim etmiş ve kendisi kazanın üstünden bir gün geçmeden serbest bırakılmıştı.

             Nazım Hikmet de 1959'da; "Eli kolu zincirlere vurulmuş,/ Vatan çırılçıplak yere serilmiş,/ Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş./ Beyler bu vatana nasıl kıydınız?/ Günü gelir çark düzüne çevrilir,/ Günü gelir hesabınız görülür./ Günü gelir sualiniz sorulur:/ Beyler bu vatana nasıl kıydınız?" diyordu.

             Otosan 1959 yılında Ford-Koç ortaklığıyla kuruldu. 1959 yılında uçak üretimini durduran MKEK Etimesgut Uçak Fabrikası, bu tarihten sonra yedek parça üretmeye başladı. Hürkuş Hava Yolları'nın uçakları, Devlet Hava Yolları'nın kendisine rakip olarak görmesiyle ortaya çıkan çeşitli güçlükler, kazalar ve sabotajlar sonucunda, 1959'da uçuştan men edildi. Yeşilköy Havacılık Müzesinde sergilenmekte olan TC-ERK, Vecihi Hürkuş‘un kullandığı son uçaktı. 

             Türkiye'de kişi başına düşen kağıt miktarı 1949 yılında 1,8 kg iken, 1959 yılında 6 kg oldu. 1959'da kişi başına düşen kağıt miktarı ABD’de 180, İsveç’te 91, Hollanda’da 64, Fransa’da 48, Yunanistan’da ise 8 kg idi. 1959 yılı sonlarında Türkiye’de, 18 petrol arama şirketinin 16’sı ABD’li, diğer ikisi ise Alman ve Felemenk’ti (Hollanda/Belçika/Kuzeydoğu Fransa). 

             Necmettin Erbakan öncülüğünde ve hükümet desteğinde, 300 ortaklı olarak 26 Ocak 1956'da kurulan Gümüş Motor Fabrikası (Pancar Motor) 1960 Mart'ında 250 çalışanıyla ve tamamen yerli imkanlarla Türkiye'de ilk kez tarımsal sulamada ve teknelerde kullanılmak üzere tek ve iki silindirli dizel motorların seri üretimine geçti, derin kuyu pompaları üreterek Devlet Su İşleri'nin verdiği siparişleri karşıladı.

             Türkiye'nin dış borcu 1950-1960 arasında 13 kat arttı. Başbakan Adnan Menderes 1960 Nisan'ında, Sovyetler'den sağlanacak para yardımı için temmuzda Moskova'ya gideceğini açıkladı. ABD kendisine danışılmadan Moskova ile diyaloga girilmesinden rahatsız oldu.

             Vatan Cephesi adıyla kitlesel bir örgütlenme hareketi başlatan ve buna katılmayanlara siyasi baskılar yapan hükümet, 18 Nisan 1960'ta CHP ve Bir Kısım Basının Faaliyetlerini Tahkike Memur Meclis Tahkikat Encümeninin Kurulması Hakkında Kanunu çıkarttı. Tahkikat Komisyonu partilerin tüm etkinliklerini, komisyon faaliyetleriyle ilgili yayınları ve Meclis'te komisyonla ilgili görüşmeleri ve bunlar hakkındaki yayınları yasakladı. 18 Nisan’da konulan yasakların Meclis'te görüşmeleri sırasında İsmet İnönü yaptığı konuşmada, "Eğer bir idare insan haklarını tanımaz, baskı rejimi kurarsa, o memlekette ihtilal her durumda olur. Böyle bir ihtilal, dışımızda, bizimle ilişkisi olmayanlar tarafından yapılacaktır" dedi. 27 Nisan'da Komisyona, her türlü yayını yasaklama, basımevini kapatma, her türlü siyasal etkinliğe yönelik önlem ve karar alma gibi yeni olağanüstü yetkiler tanındı.

             28 Nisan 1960'ta tepki olarak gelişen gösterilerde 2 öğrenci öldü, ardından sıkıyönetim ilan edildi.

             1 Mayıs 1960'ta Sovyetler Birliği toprakları üzerinde casusluk uçuşu yapmak üzere İncirlik üssünden havalanan bir Amerikan U–2 uçağı Sovyetler tarafından düşürüldü. 7 Mayıs 1960’ta Kruşçev, Sovyetler Birliği’ne karşı Amerikan çıkarları için İncirlik Üssü’nün kullanılmasına izin veren Türkiye’nin suç ortağı olduğunu söyledi. Kara Harp Okulu öğrencileri iktidar partisi aleyhine 21 Mayıs 1960 günü bir yürüyüş yaptı.

             27 Mayıs 1960'ta 38 üyeli Milli Birlik Komitesi Türk Silahlı Kuvvetleri adına, bir askeri darbe ile yönetime el koydu. DP'nin ülkeyi bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürmekte olması ve laikliğe aykırı davranması darbenin gerekçeleri arasında gösterildi. Cumhurbaşkanı, Başbakan, TBMM Başkanı, Bakanlar Kurulu üyeleri, DP milletvekilleri ve yöneticileri, Genelkurmay Başkanı ve bazı yüksek rütbeli subaylar tutuklandı, dört binin üzerinde subay emekliye sevk edildi. Doğan Avcıoğlu Türkiye’nin Düzeni kitabında CIA’nın 27 Mayıs hazırlıklarından haberdar olduğu halde, darbe teşebbüsünü Menderes hükümetine bildirmediğini yazdı.

                       27 Mayıs 1960 askeri darbesinde, "Atatürk'ün tamamlayamadığı" diye nitelendirdikleri reformları uygulamak isteyen Alparslan Türkeş, Orhan Kabibay ve Orhan Erkanlı'nın başını çektiği 14 Milli Birlik Komitesi (MBK) üyesi, seçimlerin bir an önce yapılarak, yönetimin sivillere devredilmesi düşüncesinde olan Cemal Madanoğlu grubu tarafından etkisizleştirildi; 13 Kasım 1960'ta MBK feshedildi; Türkeş Hindistan'a, diğerleri farklı ülkelere, yurtdışı görevine, sürgüne gönderildi.

             1960 yılında bir Amerikan doları 9 liraydı. 1960'ta Türkiye'deki traktör sayısı 43 bin 747, biçerdöver sayısı ise 6 bin 72'ydi; ihracatın ithalatı karşılama oranı ise %68,5 oldu. Türkiye’de 1960 yılında araç sayısı 100 bini geçiyordu. Türkiye'de 1960'ta kullanılan petrol 1 155 bin tondu. Türkiye'de zeytin ağacı sayısı 1960'ta 55 milyondu; zeytinyağı üretimi ise 79 bin tondu, Türkiye bununla Fransa, İtalya ve Yunanistan'ın gerisindeydi. 1960'ta Otosan F-600 (Ford) üretimine başladı.

 

2 yorum: